NÜKLEER ENERJİ Mİ YENİLENEBİLİR ENERJİ Mİ?

tarafından Ömer Şenal
0 yorum 404 görüntüleyenler

Yaşamımızın için en önemli ihtiyaç ne diye hiçi düşündünüz mü? Kimimiz oksijen diyecektir, kimimiz su, kimimiz yiyecek. Ama aslında en temel ihtiyacımız günümüz koşullarında elektriktir. Çünkü bu saydığımız temel ihtiyaçlara ulaşmak veya korumak için elektriğe ihtiyacımız var. Örnek vermek gerekirse suya ulaşmak için elektrik gerekir, yiyecekleri yetiştirmek veya saklayabilmek için elektrik gereklidir.

Elektriğin bu kadar ihtiyaç duyulan madde olması ona talebi dolaylı olarak da üretim ihtiyacını artırmaktadır. Günümüzde elektrik üretmek için çeşitli yollar vardır. Bunlar:


HİDROELEKTRİK SANTRALİ

Akış gücü yüksek, su miktarı fazla olan bölgelerde, suyun akışından yararlanarak dönme hareketi elde edilmesi ve dönme hareketinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi ile üretilir. Bölgesel olarak yer yer elektrik ihtiyacını karşılasa da ortanın üzerinde kalabalık nüfuslu bölgeler için yeterli enerji sağlayamamaktadır.


TERMİK SANTRAL

Gelişmekte olan Ülkelerde ve Ülkemizde elektrik üretmek için en çok kullanılan yöntemdir. Genellikle deniz kenarlarına inşa edilen devasa bacalı üretim tesislerinde kömür enerjisi ile ısıtılan buharın, buhar makinesi mantığı ile türbini döndürmesi ve dönen türbinde oluşan hareket enerjisinin elektrik enerjine dönüştürülmesi mantığı ile çalışır. Sürekli sirkülasyon halinde buhar olması gerektiği için genellikle Termik Santraller deniz kenarlarına inşa edilir. Üretim kapasitesi milyonlarca insanın veya devasa sanayi şehirlerinin elektrik ihtiyacını kolaylıkla karşılayabilecek olmasına karşın yüksek maliyeti ve fosil yakıt tüketimi sonrası oluşan zehirli gaz(CO2) salınımı dezavantajları arasındadır. Kömüre ek olarak Termik Santrallerde doğalgazda sıkça kullanılır.


YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Fosil yakıtların gelecekte bitecek olması ve yüksek CO2 salınımı yüzünden devletler yenilenebilir enerji kaynağı üretimine yarışına girişmişlerdir. Bu enerji kaynaklarının başında güneş santralleri gelmektedir.

Güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren panelleri sayesinde elektrik üretimi sağlanır. Günümüzde genellikle kişisel olarak evlerde elektrik faturasını düşürmek için veya yapılan projelerde kullanılır. Ülkemizde son yıllarda yükselen güneş paneli talebi bu yaz açılan ve Orta Doğu ve Avrupa’nın tek tam entegre(baştan sona üretimin yapıldığı) fabrikanın açılışı ile ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarına ne kadar önem verdiği anlaşılmaktadır.

Rüzgar panelleri enerji üretmek için rüzgar enerjisinin pervaneyi döndürmesi ve dönme gücü ile elektrik üretilmesi prensibi ile çalışır. Temiz bir enerji kaynağı olmasına rağmen üretiminin maliyetli olması dezavantajları arasındadır.

Jeotermal enerji yeraltı sıcak su kaynaklarının elektrik enerjisine çevrilmesidir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulum maliyetlerinin yüksek olmasına karşın uzun vadede sahiplerine kar sağlayabilir. Ama kalabalık şehirlerin elektrik ihtiyacını karşılamakta yetersizdir.


NÜKLEER ENERJİ

Elektrik enerjisi için yukarıda çeşitli kaynaklar sıraladım. Bu kaynaklardan termik enerji harici diğerleri şehirlerin enerji ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Termik Santralinde aşırı CO2 salınımı ve yüksek maliyeti insanları yeni enerji kaynağı arayışına itmiştir. Bu arayışların sonucu olarak Uranyum zenginleştirme çabaları ve Zenginleştirme İşlemlerinin neticesinde uranyumdan enerji üretilmesi başarılmıştır. Uranyumun parçalanması sonucu çıkan yüksek enerji ile çok küçük miktarda uranyum ile çok yüksek miktarda elektrik üretilebilir.

  1. Dünya Savaşı sonrası büyük devletlerin yeniden imar ve sanayileşme çabaları sonucu ihtiyaç duyulan enerjinin kömürden karşılanması çok büyük maliyet oluşturuyordu. Çünkü Fransa, Almanya, İngiltere gibi devletler geniş sömürgelerini kaybetmişlerdi. Alternatif enerji kaynaklarına yönelim sonrası Nükleer enerji başta Avrupa devletleri olmak üzere gelişmiş ülkelerde yaygınlaşmaya başladı. Ama 1986 yılında o dönemler SSCB toprağı olan şu anda Ukrayna sınırlarında bulunan Çernobil kentinde meydana gelen Nükleer Santral kazasında büyük bir patlama oldu. Patlama neticesinde 31 ölüm kayda geçmiş olsa da patlama sonucu meydana gelen Radyasyon yayılımı uzun vadede çok daha fazla ölüme ve binlerce kişinin sakat veya kanser olmasına neden oldu. Çernobil kenti Ukrayna’nın kuzeyinde olmasına rağmen yayılan Radyasyonun etkisi Türkiye’yi bile etkiledi. Özellikle Karadeniz Bölgesinde binlerce kişi radyasyon sonucu hayatını kaybetti.

Çernobil Faciası sonrası kimi ülkelerde Nükleer faaliyetler askıya alındı. Ama birkaç yıl sonra ihtiyaç dolayısıyla Nükleer faaliyetlere devam ettiler.

Ülkemiz dönemin şartları nedeniyle Nükleer santral yapımı çalışmalarına başlayamadılar. 2010 yılında Rus hükümeti ile devletimizin imzaladığı anlaşma sonucu Mersin iline bağlı Akkuyu bölgesinde Nükleer santral inşa edilmesi için anlaşıldı. Mülkiyeti Rusya’ya ait olacak olan Santral 2023 yılında açılışının yapılması ve 2025 yılında da tam kapasite çalışması planlanmıştır. Yılda 35 tWh elektrik üretilmesi planlanmıştır. Kısa vadede devletimize yüksek alım garantisi verildiği için maddi kar sağlamayacak olan bu santral uzun vadede yetişmiş nitelikli insan gücü ve yerli Nükleer Santrallerin açılması ile de Devletimize enerji konusunda seviye atlatacaktır.

 

Kaynakça:

http://www.akkuyu.com/index.php

https://temizenerji.org/

Beğeneceğinizi düşündüğümüz yazılar