Yemek, insan hayatının devamı için gerekli olan gerekliliklerin başında gelmektedir. Sabah kahvaltımızda yediğimiz ekmekten, sıcak yaz günlerinde içtiğimiz bir bardak limonataya kadar günümüzün her alanında tarımsal mahsullere ihtiyacımız vardır.
Peki hiç bu yiyeceklerin hammaddeleri nasıl üretiliyor diye düşündünüz mü?
Tarımcılık, yaklaşık 4000 yıl önce kurulan ilk tarım yerleşimlerinden beri Dünya’da kesintisiz şekilde tarım üretimi devam etmektedir.
Günümüzde yaklaşık 8 milyar olan Dünya nüfusunu doyurabilmek için tarımda makineleşmeye başvurulmaktadır. Tarım makineleri hem üretim için gerekli insan gücü sayısını azaltmaktadır hem de üretilen ürünleri en kalitelisi olmasına yardımcı olmaktadır.
Endüstri 4.0 tarımında günümüz son teknolojileri şöyle sıralanabilir:
Tarım 4.0:
Tüm sanayi dallarında görülen otonomiye geçiş, tarımda da kendine yer bulmuştur. Endüstri tarımında tam otonoma geçiş anlamına gelen Tarım 4.0, Endüstri 4.0’ın tarım versiyonudur.
Traktör teknolojileri:
Traktör tarımın en temel taşıdır. Tarlayı sürmek, ekinleri biçmek, toplamak, ilaçlama ve diğer ekim işlemleri için traktör kullanılır. Yeni üretilen tam otonom traktörler sayesinde onlarca dönüm tarla insan gücüne gerek kalmadan sürülebilmektedir. Otonom traktörlere girilen tarla en ve boy bilgileri ve yapılacak işlem bilgisi(ekim, biçim vs. her işlem için traktörün bırakacağı boşluk genişliği farklıdır.) sonrası sorunsuz bir şekilde dönümlerce tarlayı kısa bir sürede istenilen şekle getirmektedir. Yeni çıkan elektrikli otonom traktörler sayesinde yakıt maliyetinde ciddi düşüşler yaşanmıştır. Yakın gelecekte Dünya’nın dört bir yanında otonom traktörleri görmek mümkün olacaktır. Ayrıca mazot kullanımı sonucu ortaya çıkan gazların azalması da doğayı koruyan bir etken olacaktır.
DNA testi ve GDO:
Topraktan en iyi mahsulü alabilmek, her üreticinin birincil amacıdır. Bunun için de toprağın, yağışın ve iklimin en uygun olması lazım, ayrıca böcek ve kemirgen gibi ekinlere zarar verecek canlılarında bulunmaması lazım. Bu koşulların hepsini sağlamak neredeyse imkansıza yakındır. Burada bilim bize yardımcı oluyor. DNA sarmalları üzerinde yapılan testler sonucu her türün en iyi özelliği birleştirilerek ortaya muazzam ürün çıkmaktadır. En iyi ürünleri elde etmek üzere oluşturulan bu DNA yapısına GDO(genetiği değiştirilmiş organizma) denir.
Dikey tarım (Vertical farming):
Artan Dünya nüfusu ile birlikte tarım arazileri yetersiz kalmaktadır. Nüfusun yoğun olduğu ve tarım arazilerinin az olduğu büyük şehirlerde dikey tarım uygulanmaktadır. Dikey tarımda, üst üste konulan raf benzeri yapılarla kapalı alanlarda tarım yapılmaktadır. Yılda 4 ila 10 kere mahsul almak mümkündür.
Hidroponik Tarım:
Verimsiz toprakların olduğu bölgeler için ideal bir tarım yöntemidir. Toprak kullanılmadan, mineral ve hormonlu su içeren bölmelerde tarım yapmayı sağlayan bu yöntemde, yüksek teknoloji kullanılmasına karşın hızlı ve kaliteli şekilde üretim sağlanır.
Lazer korkuluklar:
Ekim yapılırken en büyük sorunlardan biri mahsulü yiyen böcek, çekirge, karga gibi canlıların ekinlere verdiği zarardır. Canlıları ekinlerden uzaklaştırmak için lazer korkuluk teknolojisi geliştirilmiştir. Lazer korkuluklar ile canlılar korkutularak tarladan uzaklaştırılıyor. 200 metre yarıçaplı alanda koruma sağlayan bu teknoloji, üreticilerin yabani hayvan derdini sonlandırmaktadır.
Otomatik sulama sistemleri:
Bitkilerin su ihtiyacını gidermesi için uygun olduğu belirli saatler vardır. Sabah ve akşamüstü bitkilerin sulanması bitkilerin suyu buharlaşmadan daha rahat emmeleri için uygundur. Üreticiler, klasik sulama sistemlerinde bu saatlere her zaman uymaları mümkün olmayabiliyor. Otomatik sulama sistemleri sayesinde ayarlanan saat dilimlerinde sulamayı otomatik yapmaktadır.
Damlama sulama sistemleri:
Damlama sulama sisteminde, delikli borular yardımı ile borudan geçen su toprağa damlatılarak ekinlerin sulanması sağlanır. Bu denli sisteminin avantajı su israfının önüne geçmesidir. Su israfının önüne geçerek hem üreticiyi su maliyetinde kurtarıyor, hem de kurak alanlarda tarımın sürekliliği için gereklidir.
Tarım sensörleri:
Ekim-biçimde olacak olayları erkenden öngörebilmek için sensörler kullanırız. Bu sensörlerden sıcaklık sensörü hava durumuna göre kullanılacak su durumunun belirlenmesinde, toprak sensörü akarsuların belirlenmesinde, fotosensör güneş ışığının belirlenmesinde kullanılır.
Drone:
Tarımda dronelar yardımı ile sulama yapmak son yıllarda yaygınlaşan sulama yöntemlerindedir. Havadan püskürtülen sularla gerekli bölgeye insan eli değmeden sulama işlemi yapılmasını sağlar.
Kaynakça:
https://www.gardena.com/tr/bahce-hayati
Diğer yazılarım için;
