Otonomi ve Robotiğin Geleceği

tarafından Ömer Şenal
0 yorum 584 görüntüleyenler
Otonomi ve Robotiğin Geleceği

Otonomi…Teknoloji insanların yapmak istediklerini daha kolay, hızlı ve ucuz yapmasını sağlayan bilgi birikiminin, bazen somut bazen sanal olarak bütününü temsil eder. Bu gelişmeleri hem hayatımızın işleyişinde hem de üretim safhalında kullanmaktayız. Örneğin, gündelik hayatta cep telefonlarımız, bilgisayarlarımız, beyaz eşyalarımız teknolojinin gündelik hayattaki kullanımına örnektir.

Endüstride teknolojinin kullanımı ise Sanayi Devrimi’nden beri artarak devam etmektedir. Sanayi Devrimi’nin ilk yıllarında fabrikalarda buhar makinesi ve basit çark sistemi kullanılmaktaydı. Buhar makinesinin döndürdüğü çarklar basit kesim, birleştirme ve şekil verme işlemlerini yapıyordu. Fabrikasyon sitemi öncesinde 10 kişinin yapacağı işi 8 kişi yapıyordu ama aralarında büyük bir fark vardı: süre.

Tek bir esnafın belki yapımını haftalarca uğraşarak bitireceği ürünü saatler içinde üretebiliyordu. Zamanla üreticiler, nasıl daha az insan çalıştırarak ve daha kısa sürede üretim yapabiliriz sorularına yanıt aramak için çalıştılar. Endüstride demir ve çeliğin kullanılmasıyla “ağır sanayi” kavramı ortaya çıktı. Ağır sanayi ile fabrikalar basit kesme biçme işlemlerinden öteye geçmiş ve kalıp baskıları ile ürünler sıfırdan üretilebilir hale geldi.

Orta gelişmiş sanayi ürünleri teknolojik seviyesi yüksek ve satış değerleri yüksek olmasına karşın maliyeti yüksek bir üretim şekliydi.

Örneğin;

Henry Ford’un T-projesi öncesi bir otomobilin birim üretim maliyeti yaklaşık 850$ iken T-projesi ile üretim maliyetini 490$’a kadar düşürmüştür. Yani yaklaşık %50 oranında maliyetten kar sağlanmıştır. Diğer ağır sanayi dallarına da(beyaz eşya ve elektronik gibi) bu üretim modeli entegre edilmiş ve maliyetlerde ciddi bir düşüş yaşanmıştır.

Üretimin artışı ile artan iş gücü belli bir düzeye kadar devletler kendi insan gücü ile karşılayabilmiştirler. Yetmediği yerlerde komşu ülkelerden işçi göçü alarak üretimi sağlamıştırlar. Ama belli bir süre sonra bu işçi göçleri ülkelerde etimolojik sorunlar oluşturmaya başladı. Dolayısıyla para ve teknolojiye sahip ülkeler iş gücünün ucuz ve genç nüfusun fazla olduğu ülkelerde fabrikalarını açmaya başladılar.

Bu ülkelerin başında da dünyanın en kalabalık ülkesi Çin geliyordu. 1980’lerden günümüze kadar hızla açılan fabrikalar düşük iş gücü sonrası ucuz üretilen ürünler sonucu hemen her sektörde pazarı Çin ele geçirmeye başladı. Çin’e karşı bir şey yapılması gerektiğini düşünen Almanya ve Japonya gibi teknoloji sahibi ve iş gücü az ülkeler üretimin tamamen robotlar ile yapılacağı insan eli değmeyen fabrikalar fikrini ortaya attılar. Akla gelen fikirlerin bütünü de endüstri 4.0 olarak isimlendirildi.

Endüstri 4.0 sanayide nasıl kullanılır?

Otonom fabrikalar ile üretimde, robotla ilk başından ham maddeyi alır en son montajının tamamlanmasına kadar insan eli değmeden, robot kollar yardımıyla üretim gerçekleştirilir. Full otomasyon üretime en iyi örnek Japonya’daki Toyota’nın üretim merkezi. 2007 yılında üretime açılan bu araba fabrikasında üretim insan eli değmeden gerçekleşmektedir. Robot kollara yüklenen yazılımlar aracılığıyla, her robot kendisine verilen görevleri yerine getirmektedir. Elektro-mekanik cihazlar görevlerine göre kesim, dikim, kalıp alma, döküm, montaj ve paketleme işlemlerini yerine getirmektedir.

otonomi

Full otomasyonun bir diğer örneği Çin’de buluna kargo dağıtım şirketlerine ait paketleme merkezi. İnsan eli değmeden ürünleri, tarama ve ayırma yöntemiyle boyutları ve gönderileceği yerlere göre önce robotlar yardımıyla ayrıştırılır ve yine robotlar yardımıyla paketlenir. Ardından yine taşıyıcı robotlar veya taşıma droneları ile hedefe götürülüp kargolamaya hazır hale gelir. Ayrıca son yıllarda geliştirilen robotlar, sadece verilen emirleri değil kendi algılamalarıyla da vazifelerini yerine getirebiliyorlar. Mesela; taşıma sırasında kutulardan biri düştü. Sıradan bir robot bunu algılayamaz ama bu robotlar kutunun düştüğünü algılayıp kutuyu yerine koyabilir. Peki, bu kadar robot nasıl hatasız bir şekilde, organize olarak çalışabiliyor? Aralarındaki organizasyon IoT teknolojisi ile sağlanır.

Internet of Things(Nesnelerin İnterneti):

İnternet yardımı ile çoklu komut zincirlerini kontrol etmemize olanak sağlayan sistemdir. IoT uygulamaları yalnızca sanayide değil gündelik hayatımızda da görmemiz mümkün. Bunun en bilinen örneği akıllı ev sistemleridir. Genellikle telefonumuza indirdiğimiz bir uygulama yardımı ile kontrol edebildiğimiz akıllı ev sistemleri, bize günlük hayatta çok büyük kolaylıklar sağlamaktadır.

Bir tuşla perdeleri açabilirsiniz, ev temizleme robotu çalıştırabilirsiniz. Çimleri de sulayabilirsiniz. Evden uzaktasınız ve eve geleceksiniz klimayı çalıştırıp eve geldiğinizde daha serin bir odaya sahip olmanızı bu teknolojiye borçlusunuz. Kullanılan musluk sularının dönüşümlü olarak lavabo ve bahçe sulamada kullanılması gibi örnekleri IoT kullanımına örnektir.

Fabrikalarda robotların kutular düştüğünde algılayabildiğini söylemiştim. Bahsettiğim algılayışı Deep Learning(Derin Öğrenme) ile sağlarlar. Deep Learning’in çalışma prensibi robota bütün olasılıkların öğretilmesidir. Yani robota yapması gereken görev sırasında oluşacak aksaklıkların gösterilip, çözümlerinin öğretilmesidir. Örneğin, tekstil fabrikalarında kumaş yanlış dikildi veya eksik dikildi. Hemen robot bunu algılayıp öğretilen çözümü uygular ve hatayı düzeltir.

Otonom robotlar hayatımızı tamamen ele mi geçirecek?

İnsanların yıllardır korktuğu sorunlardan biridir bu. Bütün işleri robotların yapması ve insanların işsiz kalması. Yakın gelecek için bu pek mümkün görülmemektedir çünkü dünyada Endüstri 4.0 bile çok gelişmiş fabrikalarda yeni uygulanmaya başlanıyor. Robotlar yerimizi alsalar dahi insanlar işsiz kalmayacaktır. Bundan 10 yıl öncesine kadar helikopter kameramanlığı vardı. Bugün bu mesleğin yerini drone kameramanlığı aldı. Helikopter kameramanı ve pilotu işsiz kalsa da yerlerine drone pilotu mesleği ortaya çıktı. Yani insanlar işsiz kalmadılar sadece meslekler değişti. Gelecekte de bugün yapılan mesleklerin çoğu olmayacaktır.

Gelecekte olması muhtemel otonom teknolojiler şunlardır:
  • Gelecekte Endüstri 4.0 fabrikalarını yalnızca gelişmiş ülkelerde değil, gelişmekte olan ülkelerde ve geri kalmış ülkelerde de göreceğiz. Gelişmiş ülkelere nazaran daha az sayıda da olsa otonom fabrikalar açılacaktır.
  • Akıllı ev sistemleri daha da yaygınlaşıp, ortalama bütçeye sahip insanların evinde dahi olacaktır.
  • Hafızalı araba sistemleri ile arabalar arası iletişim sağlanıp, su anda gelişmekte olan otonom araba sistemleri yaygınlaşarak entegre edilebilir otonom araba cihazları üretilecektir. Yani araba fabrikadan otonom çıkmasına gerek olmadan, araca takılacak bir cihaz yardımıyla araç otonom hale gelecek.
  • Sipariş ve kargo dronları, şehir içinde kargo ve yemek siparişlerini taşımada yardımcı olacaktır.

Kaynakça:

 

Diğer yazılar için;

https://blog.egesavtek.com/author/omersenal/

 

Beğeneceğinizi düşündüğümüz yazılar