AESA RADAR TEKNOLOJİSİNİ TANIYALIM

tarafından Furkan Aktürk
0 yorum 1.105 görüntüleyenler

AESA RADAR TEKNOLOJİSİNİ TANIYALIM

Şehirlerarası yolda ilerlediğimizi farz edelim, karşıdan gelen araçlar bize selektör atıyorlar. Tabii ne olduğunu anlayana kadar burnu size doğru dönük olan trafik polisi aracını görüyorsunuz. Kalp atışlarınızın hızlanmasıyla senkronize bir şekilde fren pedalına dokunuyorsunuz. Eğer hız sınırının üstündeyseniz hiçbir anlamı yok, çünkü siz radarı görmeden o maalesef sizi gördü. İşte radarların amaçlarından birini tuzlu bir yoldan öğrenmiş oldunuz. Ancak bu yazıda trafik polislerinin kullandığı radarlardan değil, askeri alanda kullanılan AESA radar teknolojisinden bahsedeceğim.

AESA’ yı tanımadan önce basit anlamıyla bir radarın çalışma mantığını kavrayalım isterseniz. Radarların çalışma mantığını radarın anteninden çıkan sinyallerin hedefe ulaştıktan sonra geri dönüp anten tarafından toplanması ve gelen bilgiye göre hedefin hızı, uzaklığı ve büyüklüğü gibi özelliklerin belirlenmesi olarak açıklayabiliriz. AESA da bir radar teknolojisi olduğu için doğal olarak temelinde bu mantık var. Peki diğer radarlardan farklı yaptığı şey ne? Bu sorunun cevabını vermeden önce AESA’ yı biraz daha tanıyalım.

TANIMI VE TARİHÇESİ

Üst satırlarda bahsettiğim gibi AESA bir radar teknolojisidir. Açılımını Türkçeleştirirsek “Aktif Elektronik Dizin Sistemi” diyebiliriz. AESA radar sistemi ile ilgili ilk çalışmalar 1960’larda başlıyor ve 1980’lerin sonunda ilk sonuçlar alınıyor. Şili Hava Kuvvetleri’nin, İsrail’e verdiği siparişle Boeing 707 tipi uçağın burnuna AESA radarın takılmasıyla resmi olarak ilk kez askeri alanda bu radar sistemi kullanılmış oldu. Serüvenine böyle başlayan AESA teknolojisi günümüzde 4. ve 5. nesil savaş uçaklarında artık bir standart haline geldi.

AESA Radara Sahip Boeing 707

AESA’NIN ÖZELLİKLERİ

AESA teknolojisine sahip bir radar normal radarlardan farklı olarak havada, karada ve denizdeki birçok hedefi aynı anda görme kabiliyetine sahip. Peki nereden geliyor bu AESA‘nın kerameti? Bu kabiliyetini üzerinde bulunan birden çok küçük TRM denen modüllere borçlu. Peki TRM nedir? Türkçesi “Sinyal Gönderme-Alma Modülü” olan ve kendi benzersiz radyo sinyalini yayan küçük bir radar diyebiliriz.

AESA’ nın bir diğer kilit özelliği, tespit edilmesi zor bir radar olması. Normalde radarlar belli bir frekansla sinyal yayarak hedef tespiti yapmaya çalışırlar. Radar Uyarı Alıcı (RWR) dediğimiz sistem ise bu sinyali tespit ve takip ederek radarın konumunu bulur, ancak AESA teknolojisinde işler böyle değil. AESA radarı, sayısız TRM’leri aracılığıyla frekansları çok hızlı bir şekilde ve tamamen rastgele bir sırayla değiştirir. Bu sayede radarın tüm dünya atmosferinde bulunan “beyaz gürültü” gibi davranmasını sağlar.

AESA, üstünde bulunan TRM’leri ayrı ayrı kullanma yeteneğine de sahip. TRM’leri ayrı ayrı kullanma yeteneği, bir AESA radar sisteminin TRM’leri farklı görevler için gruplandırmasını da sağlar. Örneğin, bir dizi TRM izleme ve hedeflemeye tahsis edilebilirken, başka bir set ise düşman EW (Elektronik Harp) ve ECM (Elektronik Karıştırma) sistemlerini yanıltmaya odaklanabilir. Bu sayede diğer radarlardan farklı olarak elektronik harp ve karıştırma sistemlerine karşı da güvenilir bir platform sunuyor. Aslında bu özelliklere uçaklara takılan farklı podlar ile de sahip olabilirsiniz. Ancak işin kilit noktası tüm bunları bu radarın tek başına yapabilmesi.

aesa radar

TÜRKİYE’DE AESA RADAR ÇALIŞMALARI

Ülkemizin başarılı ve önde gelen savunma sanayi şirketlerinden olan ASELSAN, yerli AESA radar çalışmalarını sürdürüyor. Bu radarların Türk Hava Kuvvetleri bünyesindeki F-16 uçaklarına ve Baykar üretimi olan Akıncı TİHA’ya entegre edilmesi planlanıyor. Böylece F-16 uçaklarının da Block 70 seviyesine kadar ulaşması bekleniyor. Tabii buradan edinilen tecrübeler ile MMU projesine de AESA radar entegre edilecek.

Yazıma vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler. Sağlıcakla kalın…

KAYNAKÇA

Beğeneceğinizi düşündüğümüz yazılar