Uydu ve Haberleşme

tarafından Dilara Demirtaş
0 yorum 402 görüntüleyenler

Uydu ve Haberleşme

      Uydu haberleşmesi, yer yüzeyindeki noktalar arasında ses, veri, görüntü gibi iletişim sinyallerini taşıyan yüksek frekanslı elektromanyetik dalgaların uyduya iletilmesi ve uydu tarafından yeryüzündeki diğer uydu ya da istasyonlara geri gönderilmesi yoluyla çalışan sistemdir. Dünya yörüngesinde yaklaşık 2000 tane dönen yapay uydu vardır.

TARİHÇE

      Yüksek frekans kullanan kablosuz haberleşme sistemlerinin hedefi; birbirini fiziksel olarak görebilen 2 nokta arasında iletişim sağlamaktır. İletişim için ya birbirini gören 2 noktaya ya da bu iki noktayı da görebilen üçüncü bir noktaya ihtiyaç̧ vardır. Uydu sistemlerini kullanarak küresel iletişim fikri ilk olarak İngiliz bilim insanı ve bilim kurgu yazarı Arthur C. Clarke tarafından 1945’te ortaya atılmıştır. Arthur C. Clarke üçüncü noktanın yerden belirli bir yükseklikte, doğru yörüngede konumlandırılmış̧ ve bir tam turunu 24 saatte tamamlayan uydu sistemleri olabileceğine işaret etmiştir. Çünkü̈ yeryüzünün dairesel bir yapıda olması, binalar, dağlar gibi fiziksel engeller bahsettiğimiz 2 noktanın birbirini doğrudan görmesini engellemektedir.

-İlk haberleşme uydusu 1950 yılında Rusya tarafından geliştirildi. Bu uydu basketbol sahası büyüklüğündeydi. Fakat boyutu bu kadar büyük olmasına rağmen haberleşme adına birçok görevi başarıyla yerine getiremiyordu.

-1957’de Sputnik-1 ve Sputnik-2 uzaya gönderilen ilk uydu olmuştur.

-31 Ocak 1958’de, gerçek anlamda ilk aktif uydu Explorer-1yörüngeye yerleştirilmiştir. Bu uydu ile manyetik kuşaklar ölçülmüştür.

-1958’de, Echo-1 adlı pasif uydu ABD’nin doğu ve batı yakasını haberleştirdi.

-1962’de çok yörüngeli Telstar uyduları atıldı.

-1963 yılında Syncom-2 yörüngeye yerleştirildi. (İlk Geosenkron uydu olan Syncom-1 başarısızlığa uğramıştı.)

-1965’te Intelsat-1 Başarılı bir şekilde yörüngeye yerleştirildi.

Arthur C. Clarke
Sputnik-1

UYDU HABERLEŞMESİ ÇALIŞMA PRENSİBİ

      Uydu haberleşme sistemi çift yer istasyonu ve en az 1 uydudan oluşmaktadır. Uyduya mikrodalga sinyalleri gönderen bir verici yer istasyonu bulunmakla birlikte bu sinyalleri uydudan alan bir de alıcı yer istasyonu bulunur.

      Yer tabanlı istasyondan uyduya radyo dalgaları gönderilir. Sinyal, uydu tarafında alınır ve uydu alınan dalgaları uygun frekanslarda işler, veriyi kodlar. Alınan veriyi tekrar uygun frekanslarda modüle ederek Dünya’ya geri gönderir. Gönderilen sinyaller yer tabanlı istasyon anteni ile alınır. Veriler uydu tarafından kodlanan formattan çıkarılarak orijinal veriye dönüştürülür.

      Mikrodalga sinyalleri atmosfer kayıplarından dolayı zayıflayarak uyduya ulaşır. Haberleşmenin daha iyi yapılabilmesi için yer istasyonlarının uyduya ideal güçte ulaşılabilmeleri amacıyla geniş açıklı antenler geliştirilmiştir, ayrıca yüksek güçlü mikrodalga sinyalleri kullanılır. Uydu sistemleri hakkında daha fazla içerik için yazarlarımızdan olan Cüneyt Kılıç’ın kaleme aldığı Türksat 5A Uydusu Nedir, Özellikleri  ve Önemi Nedir? yazısına göz atabilirsiniz.

Kaynakça:

Beğeneceğinizi düşündüğümüz yazılar