Merhaba! Bu yazıda sizlere çok önemli bir bilim adamından ve hayatımıza olan katkılarından bahsedeceğim: George Boole.
Boole, 2 Kasım 1815’te İngiltere’de doğmuştu ve kendi devrindeki büyük bilim insanlarına karşın ayrıcalıklı bir aileye sahip değildi. Babası bir ayakkabıcıydı. Fakat babası, küçüklüğünden itibaren Boole’a bilim ve sanatı aşılamıştı. Baba Boole o dönemdeki bir ayakkabıcıya göre çok daha aydın bir kişilikti; matematik ve edebiyatla uğraşıyordu. Bu sayede George Boole, henüz çocukken bilime aşık olmuştu ve bir bilimsel konferansa yağmur altında yürüyerek yetişmeye çalışırken yakalandığı zatürreden ölene kadar bu aşkını muhafaza etti. Aynı zamanda daha 12 yaşında 5 dilde uzmanlaşmaya çalışan ve Yunancadan şiir çevirileri yapacak kadar iyi bir filolojik donanıma sahip bir çocuktu. Bu kadar dil bilmesi onun orijinal kaynaklara ulaşmasını sağlıyordu .Daha da çılgın bir bilgi verecek olursam G. Boole bunları yaparken resmi olarak bir okula kayıtlı bile değildi! Yani okula gitmiyordu.
Dahi bir matematikçi !
20’li yaşlarında 50 sayfalık Calculus ispatları içeren bir matematik makalesini yayımlatmayı başardı ve daha üniversite mezunu bile değilken Kraliyet Akademi Ödülü’nü kazandı.
Hatta 25 yaşında ortaya attığı “Sabit Durum Teorisi” olmasaydı Einstein’ın Genel Görelilik Teorisi gündeme hiç gelemeyebilirdi. Einstein ve Planck gibi kuantum fizikçileri Boole’un bu teorisinden ziyadesiyle faydalanmıştır.
Bunun gibi çalışmalarıyla matematikte saygın bir yere gelen Boole ,Birleşik Krallık’ın köklü eğitim kurumlarından mezun bile olmadan daha 35 yaşında Cork Üniversitesi’nde profesör olmuştur.
Çalışmalarını İrlanda’daki Cork Üniversitesi’nde sürdürürken toplumsal olaylarla da çok ilgilenen Boole patlak veren kıtlığa çözüm aramıştır. İnsanlığa örnek davranışlarıyla da dikkat çeken Boole, tarihin gördüğü en büyük münevverlerdendir desek az gelir.
Bilim uğruna harcanmış bir ömür
Hayatının son demlerine kadar düşünmeye,üretmeye devam eden Boole, 49 yaşında yine bilim uğruna yağmurlu ve soğuk bir havada ders vermeye giderken yakalandığı zatürreden hayata veda etmiştir.
Entelektüel kişilik, profesyonel dalından bağımsız bir sanat yahut bilim dalı ile uğraşan,dil bilen ve bildiği dillerde mantıklı eserler yaratabilen; dünyaya politikaların,sınırların bakış açısıyla değil, elitistik ve insani bakış açısıyla bakabilip onu kavrayabilen kişiliktir. 7 dil bilen,edebiyat ve felsefe ile ilgilenen,toplumsal sorunlardan haberdar G. Boole’un, devrinin en entelektüel kişiliklerinden biri olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Boolean Mantığı (Boolean Logic)
Boolean Mantığı’na gelecek olursak; eğitim hayatında matematik ve mantık dersleri alan ya da bilgisayar bilimleriyle uğraşan insanlar bile ne yazık ki bu bilim adamından habersizler. O halde şimdi sizi bilgisayar bilimlerinin temeline yani Boolean Mantığı’na götürelim.
Konuyla çok ilgili olmasanız bile bilgisayarların temelde “0” ve “1” lerle çalıştığını duymuş olmalısınız. Peki nedir bu “0” lar ve “1” ler ?
Mantık biliminde önermelerle yapılan işlemlerin sonucu sadece “0” lar ve “1” lerle ifade edilir. “0”, boş kümeyi yani “hiçliği” temsil ederken; “1”, evrensel kümeyi yani “her şeyi” temsil eder.
Bu sayede tüm mantıksal önermeler dijitasyonize edilebilir yani, ikilik sistemle açıklanabilir (“0” ve “1” lik sisteme “binary system” ya da “ikilik sistem” denir. ) .Boolean Mantığı’na göre evrendeki tüm bilgiler “0” ve “1” lerin çeşitli kombinasyonlarıyla işlenebilir ve yeni bilgiler elde edilebilir.
Sizi daha fazla akademik bilgiyle boğmadan şunu ekleyeyim. Bilgisayarların ve tüm elektronik cihazların çalışma prensibi bu mantığın elektronik devrelerde kullanılmasıyla elde edilmiştir. (Akım geçer : “1”,Akım geçmez : “0” ) Bu o kadar önemli bir buluştur ki arabaları icat eden insanlığı 50 sene içerisinde uzaya çıkarmıştır ve şu an bu yazıyı okumanızı sağlayan cihaz ve bu bağlantıya ulaşmanızı sağlayan internet de temelde bu mantıkla çalışır.
Özetle açıklayacak olursam, bilim hayretten doğar ve bu hayret merakı tetikleyen önemli bir unsurdur. Merakımızı dindirmek ve insanlığın geleceğini güzelce inşa etmek için başvurduğumuz en önemli kaynak da bilimdir. Bu sebeple bilim tarihini etkilemiş, hayatımıza inanılmaz katkıları olmuş bilim insanlarını ve çalışmalarını öğrenmek ve öğrenilmesine vesile olmak onur verici bir davranıştır.
Sevgiyle, sanatla ve bilimle kalın, görüşmek üzere..
Yararlanılan Kaynaklar:
https://plato.stanford.edu/entries/boole/
https://www.britannica.com/science/steady-state-theory
https://www.britannica.com/biography/George-Boole
https://history-computer.com/ModernComputer/thinkers/Boole.html
NOT: Daha fazla bilgi sahibi olmak ve hayrete düşmek için: ” Da Vinci Learning: The Genius: George Boole” belgeselini şiddetle tavsiye ediyorum.
Yazar : Emin Berke Aydın
Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü