Dengesi Bozulan Çevre: Hava, Su, Toprak

tarafından Serhat Gülenç
0 yorum 512 görüntüleyenler

Kendi hayatımızda bile yaptığımız iyi veya kötü şeylerin karşılığını alırken çevreye karşı yaptıklarımızın karşılığını alıyor muyuz? Bu yazıda hava, su ve doğaya karşı yaptığımız kötü davranışlarımızı ve aldığımız karşılıkları anlamaya çalışalım.

Hepsinden önce çevre nedir? bizim için neden önemlidir? ve çevrenin bize tepkisi nasıldır? Çevre; dünya üzerinde yaşamını sürdüren canlıların hayatları boyunca sürdürdükleri ve karşılıklı olarak birbirlerini etkiledikleri doğal ortamdır. Bu yaşamımızı sürdürdüğümüz doğal ortamın kaynaklarını aşırı veya yanlış kullanılmasına karşı doğa bize karşılığını yine bizi etkileyecek şekilde verir. Örnek verecek olursam aşırı kömür kullanımı havada istenmeyen maddeyi ( Karbondioksit ( CO2) – Kükürtdioksit (SO2) gibi) arttırır, havayı kirletir ve solunması güç hale gelir. Rahat, temiz bir havaya sahipken bu davranışlarımız yüzünden bizi solunması güç bir hava karşılar. Çevrenin dengesini bozan davranışlarımızın karşılığını çevre kirliliği olarak alırız. Çevre kirliliğini hava, su, toprak, ses, ışık kirliliği gibi birçok alt konuda inceleyebiliriz.

Alt konulara geçmeden önce kirliliğin tanımını yapalım. Kirlilik; dengede bulunan bir sistemin dengesini bozan her şeydir ve bu dengeyi korumak için insanlar, hayvanlar ve doğada yaşayan tüm canlılar hatta doğanın kendisi bile tepki gösterir. Bu tepkilere;

  • Ağaçların kesildiği yerlerde heyelan olması,
  • Yaşam alanlarını gasp ettiğimiz hayvanların şehirleri inmesi,
  • Kendimizden güzel bir örnek, kendi hayatımıza zarar veren şeyleri hayatımızdan çıkartmamız

örnek olarak verilebilir. Bu yazımda daha çok çevremizin bize karşı verdiği tepkilerini yazmaya çalışacağım.

Hava Kirliliği

Hava içerisinde %78 oranında azot, %21 oranında oksijen ve %1 oranında diğer maddeler vardır. Bu havanın dengesidir ve bu dengenin bozulması da hava kirliliğidir. Peki bu denge nasıl bozulur? Bizim bilinçsiz veya bilinçli yaptığımız davranışlardan dolayı bozuluyor ve doğa bunu düzeltmek için bize tepki gösteriyor. Peki biz ne yapıyoruz, doğa nasıl tepki veriyor?

Bu tepkileri görmezden gelmek pek de mümkün değil bu yüzden herkes kendi hayatında bir şeyler değiştirirse bu tepkilerden hep birlikte kurtulabiliriz. Ne gibi mi? Örneğin fosil yakıt yerine yenilenebilir enerji, kozmetik ürünler yerine daha doğal ürünler, sanayi sistemlerinde daha iyi analizler yapılarak ( Nutzentech ve diğer greentech girişimlerde olduğu gibi ) gerekli önlemler alınması, toplu taşıma araçlarının tercih edilmesi gibi birçok önemler alınabilir.

 

Hava Kirliliği

“Bütün insanlara hava lazım, hava, hava efendim… Her şeyden çok!”

-Dostoyevski

Su Kirliliği

Su iki farklı atomun (H ve O) bir araya gelerek oluşturduğu renksiz, kokusuz, saydam bir sıvıdır. İstenilmeyen zararlı maddelerin ölçülebilir düzeyde suyun dengesini bozmasına su kirliliği denir. Bu istenilmeyen maddelere; endüstri kuruluşları ve termik santraller atıkları, gübreler, kimyasal mücadele ilaçları (pestisitler) gibi birçok madde gösterilebilir. Biz neler yapıyoruz ve karşılığını nasıl alıyoruz şimdi ona bakalım.


Dünya’nın ¾’ü ve tüm canlı varlıkların ağırlıklarının %75’i su olduğunu biliriz. Suyun kullanıldığı alanlara bakmak yerine kullanılmadığı alanlara baksak ya doğrudan ya da dolaylı olarak su her yerde kullanıldığını görürüz. Buna ek olarak, yediğimiz besinlerin oluşması, sindirip kullanmamız için, soluduğumuz havadaki karbondioksitin oksijene dönüşmesi için suya ihtiyaç olduğunu bilmeliyiz. Görünen o ki su bizim için yaşam kaynağıdır ve elimizden geldiğince değil daha fazlasını yapmalıyız. Alabileceğimiz çok fazla tedbirlerden birkaç örnek verecek olursam; tarımda gübre, ilaç yerine atalarımızın kullandığı organik gübreler ve ilaçlar kullanmalı, enerji ihtiyacımızı karşılamak için yenilenebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi, şehir kanalizasyonların daha iyi yapılması gibi çok fazla önlemler alınabilir.

Su Kirliliği

“Suyun değeri kuyu kuruyunca anlaşılır.”

-Thomas Fuller


Toprak Kirliliği

Toprak, bütün canlıları içinde, üstünde barındıran ve bitkilere besin ve yaşam ortamı sağlayan sıvı, gaz, katı maddelerin bulunduğu topluluğun genel adıdır. Bu dengeyi bozan kimyasal atıklar veya maddeler toprak kirliliğine neden olur. Bu dengenin bozulması içinde barındırdığı tüm canlıları etkiler. Kirlenen toprakta bulunan kimyasal maddeler bitkilere karışarak ya bitkiyi öldürür ya da vücudunda atık olarak biriktirir aynı şekilde toprakta yaşayan solucan, yılan, karınca gibi birçok hayvan bunlardan etkilenir. Buna ek olarak bu biriken kimyasal atıklar besin zinciri yoluyla insanlara kadar ulaşır ve bize kronik, bulaşıcı hastalığa neden olur.

Su ve hava kirliliğine neden olan her şey toprak kirliliğine de sebep olur. Örnek verecek olursam, gübre ve ilaçların atılması suyu kirletir su da toprağı veya fosil yakıtların aşırı tüketilmesi asit yağmurlarına sebep olur ve asit yağmurları da toprağı ve petrol ürünlerinin çevrelere bilinçsizce atılması suyu ve toprağı kirletir. Bunlar gibi birçok örneği yaşadığımız çevreye bakınca hepimiz için görmesi zor olmayacaktır. Topraktan direkt olarak aldıklarımıza bakacak olursak bunun tarım ürünleri olduğunu kolaylıkla söyleyebilir.

Bunlara ek olarak; ağaçlardan odun, maden ürünleri, kaynak suları gibi topraktan birçok şey alıyoruz. Toprağın kirlenmesi demek bu aldıklarımızın kirlenmesi demek olduğunu bilmeli ve önlemler almalıyız. Atık pilleri toprak yerine atık pil kutularına atarak, plastik ürünleri(pet şişe, poşet) doğa atmayıp geri dönüşüm kutularına atarak, özellikle tarım işlerinde kullanılan ilaçlara ve gübrelere dikkat ederek toprak kirliliğinin önüne geçebiliriz. Bu davranışlarımıza ek olarak hava ve su kirliliği için alınan önlemlerde dahildir.

Toprak Kirliliği

“Hepimizin bir annesi vardır; toprak. “

– Victor Hugo


 

 

 

Beğeneceğinizi düşündüğümüz yazılar